→Bu blog benim ilk blogum. Ne kadar yazabileceğimi bilmiyorum ama geriye dönüp baktığımda bu blogumun benim için anlamı büyük olacağını biliyorum ;) Her yerde değindiğim gibi evet 25 yaşındayım ama benim kendimle savaşım yeni başlıyor. Savaş mı denir yoksa kendimi yeni tanıma sürecimi bilmiyorum.. Bundan sonraki yazılarım kendi alanımda mı, yoksa özgün mü olacak bir fikrim yok ama, yazmak hayatım boyunca beni en iyi hissettiren en önemli şey. Şu kelimeler yan yana sıralanmaya devam ettikçe aldığım haz tarif edilemez.. İnsanlar ( tabi içlerinde bende varım ) hayatları boyunca sevmedikleri işlerde, sevmedikleri ortamlarda yaşamlarını sürdürüyorlar. Kendileri dahi bu kargaşanın içinde neyin savaşını verdiklerini bilmedikleri halde... Sebep çok açık; zamanın su gibi akıp geçtiği bu zamanda hayatta kendilerine ite kaka yer bulmaya çalışmaları. Hayallerini yaşamak, ya da hayallerini yazmak, çizmek isteyenlere dünyayı çok daha güzel ve mutlu yapabileceklerine inanan insanlara uzaylı gibi bakılan bu yaşamın içinde, çoğu harcadığımız çabanın boşa gittiğini gördükçe, en azından bu çabanın istediğimiz şeyleri yaparken uğruna verdiğimiz mücadele sonucunda boşa gidip gitmeyeceğini görmeyi tercih ediyorum. Sizde bunu tercih edin! Dünya daha güçlü insanlarla varlığını devam ettirmeli. Gerçek güç içimizdeki haz, istek, azim ve mücadele gücünden kaynaklanır. Dediğim gibi bu benim kendimle savaşım. Hayallerini yaşamak için önce içindeki senle, korkularını öne sürerek herkesten ve her şeyden en önce sana engel olmaya çalışan içindeki senle savaşman gerekir. Sonu iyi yada kötü, bu savaşta cesur olmaktan geçer. Hadi sende benimle birlikte insanların ne dediğine aldırmadan, insanların nasıl baktığına, nasıl düşündüğüne, nasıl düşüneceklerine aldırış etmeden cesur ol ve savaş! Unutma bu hayat senin hayatın. Gece başını yastığa koyduğunda benliğinle yalnız başına kalacak olan sadece sensin..